Yeni bir çalışan işe başlayacağı zaman işe girişte yapılması gereken sağlık muayenesi çalışanın o iş için sağlık açısından uygunluğunu tespit etmek için en etkili yöntemdir. Bu sayede işverenler hem yapılacak işe uygun çalışan seçme hem de zaman içinde çalışanların sağlık durumlarındaki değişmeleri izleme şansına sahip olurlar.
Ancak bu sağlık muayenelerinin kimin tarafından yapılacağı, muayene için hangi tetkiklerin yapılması gerektiği ve muayene süreleri en fazla merak edilen konuların başında gelir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışanlara işe giriş, iş değişikliği, iş kazası sonrasında ve düzenli olarak sağlık muayenesi yapılması gerektiğini ifade eder.
MADDE 15
(1) İşveren;
a) Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
b) Aşağıdaki hallerde çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır:
1) İşe girişlerinde.
2) İş değişikliğinde.
3) İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde.
4) İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla.
Ayrıca aynı maddede tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanların işe başlamadan önce mutlaka sağlık muayenesi olması gerektiği belirtilmiştir.
(2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz.
İşe başlarken alınması gereken sağlık raporları işyeri hekimi tarafından yapılmalıdır. Bunun nedeni bir işyerinde yapılan işi ve işe alınacak kişinin sağlık açından işe uygunluğunu en isabetli işyeri hekiminin tespit edebilecek olmasıdır.
50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri ise 2020 yılına kadar işyeri hekimi hizmeti alınması zorunlu olmadığından bu sağlık raporları yetkili sağlık kuruluşları veya aile hekimlerinden de alınabilir.
Ancak muayene ve tetkik kavramlarındaki karışıklık nedeniyle bir çok sağlık muayenesi sadece işyeri hekimimin gözlemi ile yapılmaktadır.
Muayene, işyeri hekiminin çeşitli test ve yöntemlerden faydalanarak çalışanın sağlık durumunu değerlendirmesidir. Tetkik ise işyeri hekiminin çalışanın veya işe başlayacak kişinin sağlık durumunu değerlendirebilmesi için çeşitli cihazlar ve analiz teknikleri yapılan tahlillerdir. Dolayısıyla muayene ve tetkik farklı kavramlar olup ikisi beraber yorumlanarak sağlık muayenesini oluşturmaktadır.
İşe Giriş Sağlık Raporu Nereden Alınır ?
Yukarıda da belirtildiği gibi işe giriş sağlık raporu veya işe giriş muayenesi işyerinde görevli olan işyeri hekimi tarafından yapılmalıdır. İşyeri hekimi, işe giriş muayenesi yapmadan önce bazı tetkikler isteyebilir.
İşyeri hekimi, işe giriş muayenesi yaparken İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik Ek-1’de yer alan muayene formunu doldurmalıdır.
Ancak çalışan sayısı 50’den az olan az tehlikeli işyerleri, 1 Temmuz 2020 tarihine kadar işyeri hekimi hizmeti almak zorunda değildir. Dolayısıyla işyerinde görevli bir işyeri hekimi olmayacağından işe giriş muayeneleri bir sağlık kuruluşu veya aile hekimleri tarafından yapılabilir.
İşe Girişte Hangi Tetkikler Yapılmalıdır ?
Çalışanların yapılacak işe sağlık açısından uygunluğunu değerlendirmek için istenebilecek bir çok tetkik vardır. Ancak her işin gerektirdiği sağlık şartları farklı olacağından her çalışandan aynı tetkikleri istemek hem maliyet hem de zaman açısından gereksiz olacaktır.
İşe yeni başlayacak çalışanlar için biyolojik, biyokimyasal testler ve fizyolojik ve radyolojik ölçümler yaptırılması oldukça önemlidir. Bu testler ve ölçümler sonucunda işyeri hekimi kişinin o işe uygun olup olmadığını, ne tür ortamlarda çalışabileceğini, ne tür işlerde çalışabileceğini, gece ve yüksekte çalışma durumunu değerlendirerek sağlık muayenesini tamamlar.
İşe girişte istenen tahliller belirlenirken çalışanın işe uygunluğu, diğer çalışanlara zarar verebilecek bir hastalık taşıyıp taşımadığı ve yapılacak işin çalışanın sağlığını etkileyip etkilemeyeceği dikkate alınmalıdır.
Örneğin çalışanın yapacağı iş ne olursa olsun hemogram testi, akciğer filmi ve işitme testi yani odyometri gibi testlerin yapılması faydalıdır. Bu gibi testler çalışanın genel sağlık durumu hakkında ön bilgi verebilirler.
Bununla beraber çalışanın yapacağı işin gerektirdiği niteliklerle ilgili olarak da göz testi, portör muayeneleri, elektrokardiyografi (EKG) gibi tetkikler de yapılabilir. Örneğin sürücü olarak işe başlayacak bir çalışanın mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır. Gıda işlerinde çalışacak yemekhane görevlisi gibi çalışanlar ise mutlaka idrar tahlili ve portör muayenesi yapılmalıdır.
Bu tetkiklerin belirlenmesi sırasında mutlaka işyerinde görevli olan işyeri hekiminin görüşü alınmalıdır.
Ayrıca bu tetkikler sonrasında işe alınacak kişilere, yapılan işin özelliklerine göre koruyucu amaçla grip aşısı, tetanoz aşısı, sarılık aşısı gibi aşılar da vurulabilir.
Aşağıda bazı yaygın testlerin amacı ve faydalarını belirtmeye çalıştık.
Akciğer filmi
Akciğer filmi veya akciğer grafisi, göğüs hastalıklarının çoğunda temel tanı aracı olarak kullanılmaktadır. Yani göğüs hastalıkları net olarak tespit edilemese bile göğüste bir hastalık olduğunu akciğer grafisi yöntemi ile belirlemek mümkündür. Daha sonra ileri tetkikler ile hastalık kesin olarak öğrenilebilir. İşyerlerinde gaz, toz, duman ve kimyasallara maruz kalan kişilerde akciğer kanseri ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Akciğer grafisi testi, ilerleyen dönemde tedavisi zor veya imkânsız olabilecek hastalıklara yakalanma risklerinin değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanır.
Solunum Fonksiyon Testi (SFT)
Solunum fonksiyon testi, genel olarak akciğer fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla yapılan yaygın bir test yöntemidir. Akciğer hastalıklarının tanısında, hastalığın şiddetini ve tedaviye yanıtını saptamada, cerrahi müdahalenin uygun olup olmayacağına karar verilmesinde, meslek hastalıklarının tanı, tarama ve maluliyet değerlendirilmesinde rutin olarak kullanılır.
Portör Muayenesi
Gıda ile doğrudan temas eden işlerde çalışanlarda bulaşıcı hastalık varlığını tespit etmek amacıyla uygulanan testlerin geneline portör muayeneleri denir. Bu testlerde gaita kültürü, dışkının mikroskobik incelenmesi, boğaz ve burun kültürü, akciğer grafisi ve hepatit B taraması yapılmaktadır.
Göz Testleri
Çalışanların yaptıkları veya yapacakları işler için görme kalitesi açısından uygun olup olmadıklarını anlamak için rutin göz kırılma kusuru taramaları yapılmalıdır.
Elektrokardiyografi (EKG)
Elektrokardiyografi(EKG), kalbin kulakçık ve karıncıklarının kasılma ve gevşeme evrelerini, kalbin uyarılması ve uyaranın iletilmesi sırasında ortaya çıkan elektrik aktiviteyi milimetrik kâğıt üzerine yazdırma temeline dayanan bir test yöntemidir. Kalbin elektriksel haritasının resmidir. Ayrıca EKG ile kalbin şekli hakkında bilgi edinmek de mümkündür.
İşe Giriş İçin İstenen Tahliller Nerede Yapılır ?
İşe giriş için gereken tetkiklerin birçoğunu ücretsiz olarak devlet hastanelerinde yaptırmak mümkündür. Ancak yoğunluk, her tahlilin aynı yerde yapılamaması gibi nedenlerle birçok devlet sağlık kurumu bu tahlilleri yapmamakta veya başka bir kuruma sevk etmektedir. Bu nedenle ücretsiz sağlık raporu almak son derece zordur.
Bu sürede çalışanın geçireceği zaman ve ulaşım için yapacağı masraflar düşünüldüğünde bu sağlık testlerini özel sağlık kuruluşlarında yaptırmak daha mantıklıdır.
OSGB‘ler, Özel Laboratuvarlar, Poliklinikler ve Özel Hastaneler işe giriş sağlık testlerini yapmaktadır. Bu tür kuruluşlarda rahatlıkla sağlık belgesi alınabilir.
Sağlık Raporu Geçerlilik Süresi Ne Kadardır ?
İşyeri hekimleri tarafından verilen sağlık raporu, işyerinin tehlike sınıfına göre değişen süreler içinde geçerlidir. Buna göre çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlık raporu geçerlilik süresi 1 yıldır. 1 yıl sonunda yenilenmelidir. Tehlikeli sınıfta bulunan işyerleri için sağlık raporu 3 yıl geçerlidir. Az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde ise 5 yıl süre ile bu raporlar geçerlidir.